Günümüzde Cenevre yakınlarındaki CERN’de yani Avrupa Parçacık Fiziği Merkezi’inde çalışan bir bilim adamı “Buldum, buldum” diye sokağa çırılçıplak fırlasa Cenevre polisinin buna ne diyeceğini bilemezdik. Ama M.Ö.250’li yıllarda Sirakusa’da yaşayan Arşimed bunu yaptı, çok sevinmişti. Kendisi o anda kralın sorduğu bir soruyu cevapladığını düşünüyordu ama aslında fizik biliminin temel yasalarından birini bulmuştu.
Bu hemen söylendiği gibi suyun kaldırma kuvveti falan değildi. Arşimed’in o sırada hamamda olması ve işin içine bir hamam tasının karışması bu söylenceyi doğurmuş olabilir. Bulunan suya batırılan her cismin kendi hacmi kadar bir kuvvetle aşağıdan yukarı itileceği gerçeğiydi. Böylece kralın saf altından mı değil mi diye kontrol etmesi için verdiği tacın saf altından yapılmadığını bulabilmiştir. Arşimed’in bunu düşünebildiği an bilim insanlarındaki “aydınlanma” anlarının en güzel örneklerinden biridir. Çırılçıplak sokaklara fırlamaya değer.
Sosyal bilimlerde böyle ani buluşlara pek rastlanmaz. Fizik kimya gibi kesin kuralları olan bilimlerde bu çok yaşanıyor. Arşimed’in az bilinen hayatı böyle buluşlarla dolu. “Bana bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım” diyerek kaldıraçların ve makaraların mekanik kolaylığını hisseden ilk kişi de olabilir. Ama bu hamam tasıyla ünlenen eski çağ bilgini kuma çizdiği hesaplarına basmamasını söylediği bir Roma askeri tarafından katledildi. Tepeden tırnağa kendini beğenmişlikle dolu asker şüphesiz kimi öldürdüğünü bile bilmiyordu.